Dünya’nın yörüngesinde dönen gök cisimleri; binlerce yıldır efsanelere, batıl inançlara ve yanlış anlaşılmalara ilham oluyor. İnsanlık olarak, gizemli gelen bu cisimler hakkında hikâyeler yaratmaya epey meraklıyız.
Bazıları ise gerçeği yansıtıyor veya önceden efsane olarak nitelendirilirken üstüne bilimsel araştırmalar yapıldıkça gerçek olduğu ortaya çıkabiliyor. Mesela Ay’daki gölgenin Dünya’dakinden daha koyu olması gibi.
İlk olarak gölgeyi açıklayalım.
Basit bir şekilde açıklayacak olursak, ışık opak bir nesne tarafından engellendiğinde ortaya gölge çıktığını söyleyebiliriz. Ancak gölgeyi yalnızca ışık eksikliği değil; ışığın kaynağı, mesafesi, yoğunluğu gibi pek çok faktör de etkiler.
Dünya’daki atmosfer, Güneş ışığını dağıtarak yansıtır. Bu da gölgelerin daha yumuşak ve bir nebze aydınlık görünmesine sebep olur.
Ay’da durum biraz daha farklı.
Ay’da ışığı saçacak hava ya da atmosfer yoktur.Güneş ışığının çarptığı alanlar epey parlak ve gölgenin oluştuğu yerler oldukça karanlıktır. Ayrıca yüzeyi, Güneş ışığını emen ve az yansıtan toz ile kayalarla kaplıdır.
Güneş ışığı gölgeye düşmediğinde yansıma da olmadığından gölgeler tamamen karanlık olmasına ve hiç ışık barındırmamasına neden olur. İşte bu yüzden Ay’daki gölge Dünya’dakinden çok daha karanlık.
